Bulut Liderler

Eskiden bulutu sadece havada görürdük, artık her yerde bir “bulut”tur gidiyor, değil mi? Bilişim dünyası bulutu keşfedeli yıllar oldu, hatta başkanların, bakanların gündemlerine bile girdi bulutlar! Amerika’lardan bir teknolojik terim olmanın ötesinde yeni bir kavram olarak girdi hayatımıza ve her şeyi onunla tarif eder olduk.

Oysa ki bizim için bulutlar hep havadaydı. Çocukluğumuzu hatırlıyorum da, aşağılardan doğru baktığımızda enfes pamuk şekerlere benzeyen bulutlar yukarılara, yaylalara doğru çıktıkça bizi ürküten, yolumuzu gizleyen bir sis oluverirlerdi. Çam ormanlarının içinden incecik dağ yolunda kıvrıla kıvrıla tırmanırdı, bizi yaylaya taşıyan kamyonet. Çoğu zaman bulutlarla buluştuğumuz yükseklikten itibaren bulutun içinde keskin bir sis ile devam ederdik.

Üç dört aile buluşup doluştuğumuz kamyonet kasasında ormana doğru bakan koskoca gözler ve sisin kirpiklerimiz ve kaşlarımızda bıraktığı su damlacıklarıyla beraber giderdik tüm yolu. Her ağaç bir canavar, her ses bir yabani olurdu hepimiz için. Sisin içinde o yolları binlerce kez giden Dodge kamyonetin şoförü Eyüp dayı değil de bir başkası olsa kamyonet kasasındakiler olarak belki de son gördüğümüz şey de o sis ve yarattığı sanrılar olurdu.

İnsan büyüyünce sanırım biraz daha farklı bakıyor buluta ve sise. Yine aynı dağları tırmanıyor, yine benzer bulutların içinden geçiyoruz ama artık korkudan daha çok sabırlı bir bekleyiş, aşıp da daha yukarılara çıktığınızda karşılaşacağınız muhteşem manzaranın heyecanı oluyor içinizde. Yılların getirdiği deneyim mi, heyecan azalması mı, bizim hayal gücümüzdeki azalmamı bilemiyorum.

Bulut Liderlik Nedir ?

Bir liderlik yazısında şu bulut muhabbetinin ne alakası var diyebilirsiniz elbette. Açıklayayım; Bence insanı sıkı sıkıya sarıp sarmalayan o doğal güç aslında saygı duyulası, uyum gösterdiğinde koruyup kollayan, gözlerinizi her zamankinden daha fazla açmanıza yani çok daha dikkatli ve odaklı yaşamanıza sebep olan bir antrenör adeta. Bizim için zorlayıcı olsa da bitki örtüsü için büyük bir nimet. Tüm canlılar için korunak.

O yüzden bulutları artık müthiş liderler gibi takip ediyorum. Sıkı liderleri de kocaman bulutlara benzetiyorum. Aşağılardan baktığında parlaklığı ve gücü ile hayranlık uyandıran, ulaşılmak istenen, ona yaklaştıkça biraz kaygılanılan ama onunla olunduğunda enginliği ve dinginliğiyle sürekli öğreten, hayal ettiren, besleyen.

Ne kadar yoğunsa o kadar gizemli, bir o kadar da güçlü. Ne kadar ince bir tabaka ise o kadar sıradan, kuru, değersiz.

Güçlü liderler, etraflarını besleyen, güçlendiren, aşırı sıcaktan ve aşırı soğuktan koruyan bulutlar gibi sarıp sarmalıyor etrafındakileri. Nispeten zayıf olanlar ise basit bir rüzgar ile bile dağılıp gidiyor, terk ediyor ona güvenenleri.

Bulut liderlik, bulut liderler kavramı bu yüzden hoşuma gitti. Kapsayan, kavrayan, güçlendiren, daha fazla sorgulatan, daha fazla dikkat kestiren liderlik istiyoruz, hepimiz.

Bu da bizim Amerika’lılara kıyağımız olsun, bulut liderlik, bulut liderler hayırlı olsun 🙂

Yiğit Oğuz Duman
Kurucu